30 Nisan 2009 Perşembe

YoRGuNuM


Yüreğime dokunan tınıların eşliğinde,
Buğulu bir otobüs camına emanet etsem uykumu..
Yolculuk uzun olsa çoook uzun...
Sabaha karşı yağan yağmurda boğulsa acılarım..
Sonra yeni doğan günde;
Uyandığımda,
Yanımda 'Aşk' olsa..

Öyle yorgunum ki..
Dinlenmeye ihtiyacım var..

29 Nisan 2009 Çarşamba

SaÇMa


Aylardan,
Nisan
Günlerden,
Tatil...

Üzgünken 'Mutluluk' hayalleri kurmak,
Mutluyken, 'Acaba gene üzülür müyüm ?' diye düşünüp, o an'ın tadını çıkaramamak..




Evet,
Saçma...

28 Nisan 2009 Salı

KüPeŞTe

Güzel günler kervanına bir gün daha ekledik bugün :)
Silivri Küpeşte'deydik..



Bu gece nereye gidelim diye söylenirken;

Birden
"Küpeşteye gittiniz mi ?"

diyiverdim..
Nasıl karar verdim?
Neydi ilk aklıma gelen yerin orası olmasının sebebi ?
Halaa bilmiyorum..

Öylesine tuhaf oluyor ki insan ilk anlarda..
Kuzenim ve sevgilisi oraya ilk defa gidiyorlardı
Bense;
Yıllarca unuttuğumu sanıp,
Anıların yükünü omuzlarıma alacağımı bile bile
Girmiştim o cafenin kapısından içeriye..

İlk ortaya baktım,
Kışın beni ısıtan, kahvemin közde pişitiği
Açık şömine yanıyor muydu acaba ?

Yıllar önce , her gittiğimde sabah kahvemi içip gazetemi okuduğum köşeye oturamadım..
Uzak ve daha önce oturmadığım bir yer seçtim..
Galiba eski anılarım yenileriyle karışmasın diye yaptım bunu..
Bilmiyorum..

Sonra her zamanki gibi orta kahvemi söyledim.. Acaba tadı eskisi gibimiydi?

Yine hayal kırıklığı , yine anılar..

Küpeşte hep aynı küpeşteydi,
Ama
Ne yanımdakiler aynıydı, ne kahvenin tadı..


Etrafı izledim uzun uzun bu gece...
Anılarla yüzleştim..
Bazılarıyla kavgalıydık yıllar sonra bile..
Kırgındım..
Küskündüm..
Bazılarıysa öylesine gülümsetiyordu ki beni...

İnsan yıllar sonra, yine aynı yere gittiğinde;
Unuttuğunu sandığı anılarının aslında unutulmadığını
ve
Artık onlarla vedalaşmanın vaktinin geldiğini anlıyormuş..

En güzel anılarımı,
En güzel zamanlarımı ceplerime doldurdum..

Geriye kalan ve canımı yakanları;

Kale parkının önündeki yardan, o eşsiz manzaraya bakarak
ittim aşağıya..


'Bir daha,
hatta sonsuza kadar
görüşmemek dileğiyle..'

27 Nisan 2009 Pazartesi

iLK BaLıK

Dün dersten çıktığımda kuzi ve arkadaşlarla buluştuk..

Kuzi balık tutmaya çağırdı ama ben ne anlarım balık tutmaktan?
Atamam bile oltayı :)
"Yahu akşam oluyor" desem de
sonradan
"hadi gidelim" dedim..


Gittiğimizde termosta sıcak suyumuz ve arabada bir ton kahvemiz vardı..
Kahvelerimizi içtik denize karşı,
Cep telefonu ışığında tavlamızı oynadık..


Arkadaşlardan birisi salladı oltayı, sonra balığı tuttuk
Tuttuk ama ne tuttuk :P
- yardımla-
bu resimdeki de ilk ve son balığımız :)



Neden mi ilk ve son balık ?
Balığı çengelden çıkartırlarken müdahale edip tekrar denize atmak istesem de izin vermediler :(
Bende;
" Başka balık yok o zaman ! yazık"

diye sölendim durdum..
Balık tutma sefamız oracıkta sona erdi :)

Sonrası mı ?
Sonrasında da
tavla,
okey,
Gecenin bir yarısı iskeleye yatıp yıldızları seyretmek için soğukta titremeler
ve
ses kısıklığı..

Hastayım , yatıyorum...

26 Nisan 2009 Pazar

Rhythm's : BaVuL

Selen & Miray kuzenler'den bir parça seçtim bu hafta...
Nada- Bavul

Sırtını dönme bana yalan yok icimde
Sadece senin gibi olamiyorum
Sesleri zihnimde, elleri kalbimde
Büyüdükce çocuk kalamıyorum

Balon, sevinç, şeker, keder.. Rengim beni terkeder
Çıplak desen çıplak değil kim görse gizem sezer

Bavulumu topladım, içime bastım bir taş
Çamur olsa toprağım yürürüm yavaş yavaş
Derinlerde bir yerde boğulsam bile bile
Seçtiğim yoldur bu seve seve yorulduğum

Günes degil gözlerimi kör eden
yerçekimi değil beni dibe çeken..
İnsandır bana yuvamda yalan söyleyip düzen ögreten...




25 Nisan 2009 Cumartesi

iNCeLDiĞi YeRDeN KoPuYoR HaYaT

İnceldiği yerden kopuyor hayat.
Düşüyorum.

Düş-tüm.



Dağınıklığımın çatlak sesleri yükseliyor göğe.
Yıldızlar kendini gökyüzüne asmış.
Müstear sevdalar doldurulmuş yüreklere,
Şakağıma dayıyorum mavileri.


Akşam yoklamış olmalı duygularımı.
Bir ölü ne kadar soğuksa, bende o kadar üşüyorum.


Hayatın gölgesi var birde kendisi..
Uyduruk kahkahalarımın arkasına gizlenmiştim oysa…
Sobelendim!

Gece el sallarken rüyalarıma.
Rüzgarların çirkin sesi vuruyor yüzüme.
Fırtınalar koparken alnımın çizgilerinde,
Dört mevsimi bir arada yaşıyor düşüncelerim.

Ve kuşlar intiharları koparıyor gözlerinde.

Beynim İstanbul kadar karışık,..
Karadeniz kadar hırçın.

Zaman tik tak sesleri eşliğinde ninnilerini okurken kulaklarıma,
Sorgusuz gidişlerin, sualsiz kahramanlar yaratıyor.

İsmet BAYGIN nam-ı Diyar Supradyn

24 Nisan 2009 Cuma

öZLeMiŞiM


Dersti, tavlaydı, kahveydi derken çabucak geçti vakit..

Dışarda olmayı,
Dalga sesleri arasında soğuktan titremeyi,
Koşarak sıcak bir yerlere sığınıp, kahkahalarla soğuktaki halimize gülmeyi,
Patates kızartmalarını,
Canlı müziği,
Tavlada yendiğimde yüzündeki o ifadeyi görmeyi
Ne kadar çok özlediğimi farkettim bu gece..

Sağol kuzi :) Yarın hasta olacağımı bilsemde, öyle iyi geldi ki..

23 Nisan 2009 Perşembe

uNuT-Ma-MaK

Fataless 'te duyduğum bir söz takıldı bugün aklıma ;

"Gözlerinizi kapatabilirsiniz
Sırtınızı dönebilirsiniz
Ama ASLA unutamazsınız..!"




Öyle ya ne çok şeye gözlerimi kapamıştım..
Yoklar demiştim,
görmek istememiştim..

Sırtımı dönüp ardıma bakmadan uzaklaşmak için elimden geleni yapmıştım !
Ama HİÇ UNUTAMAMIŞTIM... !

Neden unut(a)maz insan ?

Gözlerinden sızan damlalarla ruhunun sırıl sıklam olmasına rağmen ?

Nedendir ?
bir sokağı,
bir evi,
bir filmi,
bir şarkıyı
hatta
bir ismi unutmak istediğinde;

Aklın bunu unutmaya izin vermeyişi ?

Nedendir
Yüreğine batan değişik çaplarda sızılar ?

Nedendir?
bir koku duyduğunda
Ya da
Bir kare gördüğünde
unutmak istediğin şeyin istem dışı aklına gelmesi ?

Bunca cevapsız soru dönerken beynimde;
Yerçekimi mi yoksa beni dibe çeken ?

22 Nisan 2009 Çarşamba

ÇöPÇaTaN

Akşam üstü sinemaya gittik arkadaşımla.. Gelinler savaşı filmin adı ama inanılmaz kötüydü ses sistemi... Görevli başka bir salona alalım sizi dese de ortalığı kaldırdım.. Madem biliyordunuz bozuk olduğunu neden koyuyorsunuz falan diye..
İzleyemeden çıktık dışarıya..

Sonrasında kuzenimi çağırdık güzel bir gece geçirdik..



Benden çöpçatan olur mu ?
Olmaz mı ? Oldu valla :)
Kuzenimi arkadaşımla..
İlk defa birilerini tanıştırıp arasını yapıyorum,
ilk denemede de başarılı oldum gibi duruyor şimdilik :)

iki tarafta gayet memnun halinden :)

Yakın zamanda düğün var gibi duruyor :)

21 Nisan 2009 Salı

es'ler


Bazen acının karşılığı olmaz kelimelerde...

Olur olmaz anlarda çöreklenir içinde bi yerlere...

Durup dinlersin sadece yalnızlığın mırıldandığı şarkıyı...

işte o anlarda - kendi içimde kendime- masallar anlatıyorum…

şarkının es'lerinde....

20 Nisan 2009 Pazartesi

DeZeNFeKTe

Her düş'te başka bir istasyonda yorgun yüreğim..

Yok olmuyor !
Düş-ündükçe büyüyor;
Kalbimin bir köşesinde varolan burukluk..

İsyan bayraklarını çekiyor;
Hep içimde sakladığım hüznüm..



Kaderci yanım 'sakin ol ' dese de,
Çocuk yanım istediği olmuyor diye sürekli ağlıyor..

Kelimeler intihar ediyor dilimde..

Dezenfekte edip yüreği,

Baştan başlamak istiyorum..

19 Nisan 2009 Pazar

Rhythm's : aDoRo


Bu hafta melodisine daha önceden alıştığınız İspanyolca bir şarkıyı seçtim..

Vikki Carr yorumuyla Adoro..


İyi Dinlemeler..


18 Nisan 2009 Cumartesi

Tam Pansiyon


...

artık zaten;

tam pansiyon, her şey dahil,

tatil gibi bir aşk istiyorum

yorgunum,üşüyorum

uyuyamıyorum...!

uyku istiyorum, hep ,sarılıp polar battaniyeye; uyumakk istiyorum !!!

...

ve hala yaşıyorum. ( ! )

merak etmeyin;

içimde bi yerlerde depremler oluyor...

ben uyuyor gibi yapıyorum..!

...

17 Nisan 2009 Cuma

YaRıM KaLaN...

Belki de o son gece
...






Yarım Kalanlar..

Biriken Keşke'ler..


Uçsuz bucaksız uçurumların kıyısında;
Mecburi seçimler..

Seçimlerin yarattığı o derin karmaşada;

kişisel intiharlar..



16 Nisan 2009 Perşembe

Saat 4


Saat dört yoksun
Saat beş, yok
Altı, yedi, ertesi gün
Daha ertesi
Ve belki kimbilir...

(...)

Kitap okurum
İçinde sen varsın

Şarkı dinlerim
İçinde sen

Oturdum ekmeğimi yerim
Karşımda sen oturursun
Çalışırım,
Karşımda sen

(...)

En güzel deniz,
Henüz gidilmemiş olandır
En güzel çocuk
Henüz büyümedi
En güzel günlerimiz
Henüz yaşamadıklarımız
Ve sana söylemek istediğim
En güzel söz
Henüz söylememiş olduğum sözdür

O şimdi ne yapıyor?
Şu anda şimdi, şimdi, şimdi
Evde mi, sokakta mı?
Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir mi, hey gülüm
Beyaz kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi
O şimdi ne yapıyor
Şu anda şimdi, şimdi, şimdi
Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor

(...)

Belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir
Her kara günümde onu bana
Tıpış tıpış getiren sevgili
Canımın içi ayaklar
Ve ne düşünüyor,
beni mi?
Yoksa ne bileyim
Fasulyenin neden
Bir türlü pişmediğini mi?
Yahut insanların çoğunun neden böyle
Bedbaht olduğunu mu?
O şimdi ne düşünüyor
Şu anda şimdi, şimdi

(...)

Saat dört yoksun
Saat beş, yok
Altı, yedi, ertesi gün
Daha ertesi
Ve belki kimbilir...


Nazım Hikmet / Zülfü Livaneli

15 Nisan 2009 Çarşamba

uYuTMuYoR


Sabah ezanı...
Sancılı bir sessizlik..
Aklımın bütün noktaları buz kesmiş..
Fısıltıyla söylediğim ninniler boşlukta yankılanıyor..
Uyutmuyor hiç bir şey !

Oysa ben uyumak istiyorum..
Uykudan uyandığımda ;
Bana sarılmış bir 'sen' görmek için..

14 Nisan 2009 Salı

SMaRT BLoGGeR


Gülencim bana ödül yollamış öyle sevindim ki :) Bir kaç gündür yazıcam araya hep bir şeyler giriyor :)

Ödül kuralları şöyle :
1-Ödüle layık görenin linki:

Gülencim

2-Ödüle layık gördüğüm dostlarıma haber vermek.

3-Ödüle layık gördüğüm dostlarımın linklerini yayımlamak.

13 Nisan 2009 Pazartesi

öYLeSiNe VoL BiLMeM KaÇ

Boğucu ve yıldırıcı düzenlerden uzak...
Rüyayla gerçek arasında,
Hep iyinin dizi dibinde,
Aşkın tarafında olmak istedim ben..

Kavgasız olsun istedim..
Mazeretsiz olsun..
Özlem olsun..

Etrafımdaki herkes
Hatta fallar bile imkansızlığını haykırırken;
Ben;
Bir sabah sevgilinin kokusuyla uyanmanın hayalleriyle tutuştum...

istedim;


Sadece O'nun olmak..
Kokusuna hapsolmak..
Yanımda oldukça meydan okumak dünyaya...

Tutkuyla kavrulmak istedim..
Mutluluktan akan gözyaşları istedim...
Gözlerinde bulmak istedim kendimi..


Güven istedim..
Bilmek ;
Sevgilinin ertesi sabah başka birinin kollarında uyanması olasılığının imkansızlığını..

Çok şey istedim...
Yeni doğan bir bebek gibi O'nunla sıfırdan başlamak...

aMa;
Önce hayaller yandı külsüz dumansız..

Durdum burda gidişini seyrettim
Kıpırtısız , sakin göründüm
Kavgasız oldu, fırtınasız oldu
Saçma sapan oldu !!
Organlarım birbirine vurdu
Arkandan sessiz baktım
Ben yine 'Salağı' oynadım...



12 Nisan 2009 Pazar

PaZaR


Uzuun bir yürüyüş..

Deniz kıyısında güzel bir kahve molası ve tavla turnuvası..

Fal...

İyot kokusu...


Uzun zamandır bu kadar kendimi dinlemiştim

ve

pazarları bu kadar sevmemiştim...



11 Nisan 2009 Cumartesi

Bö2009


Bö' den mesaj geldi :)

bö!2009 için içimdeki ucu bilenmemiş kelimelerim blogunla yaptığın Kişisel Bloglar kategorisi başvurun onaylandı, seni şanslı. Artık bu mutlu haberi dünyaya duyurabilirsin. :)

Ehh bende duyurayım dedim :)

Destek vermek isteyen olursa BURDAN Blogumu bulup oylayabilir...

Unutmayın ufacık bir işlemle üye olmanız gerekiyor ve her kategoriden sadece 1 kişiyi oylayabiliyorsunuz :)

*Kategori içerisinde bulamıyorsanız Ctrl + F yaparak içimdeki ucu bilenmemiş kelimelerim yazarsanız çabucak bulursunuz :)

Katılan tüm arkadaşlara başarılar :)

10 Nisan 2009 Cuma

aŞK KoKTuM

Hiç ama hiç aklıma gelmeyecek bir yerde gördüm onu...
Öylesine narindi ki..
Bembeyazdı...
Teninin rengi kırmızıya çalan diğerinin yanında duruyordu..
Öylesine bakakaldım uzaktan..
İndim hemen arabadan..
Yanaşmak istedim bir an yanına
Sonra korktum 'ya incinirse' diye ?!

Uzaktan gelenler vardı 'ya görürlerse onu ' diye hayıflandım bir anda..

O benim olmalıydı, sadece benim...

Usulca yanaştım yanına
Önce kenardan uzun süre onu izledim
Duruşunu, esen rüzgarda dalgalanan yapraklarını..
Bu mevsimde ne işin var senin burda dedim içimden..
Yanındaki boynunu eğmeyen gelinciğe dikkatlice baktım sonra..
Kocaman bir gülümseme oturdu yüzüme..






Ah be kardelen nasılda inatla kaldın sen bu mevsime..


Onca papatyanın içinde gelinciğin dizi dibinde görünce
Kıyamadım dokunmaya..

Aşk kokuyordu..
Sevdiği için direniyordu bahara...
Kardelen köklerinden sarılmıştı o güzel gelinciğe..
Aşkla , tutkuyla..

Herkes sevdiğinin yanında duruyordu artık çok daha iyi anladım..



Aslında ben bugün Gülenciğimin 20 yıldır yaşadığı ve bu konuda açtığı SLE bloğunu tanıtacaktım ve sizden de tanıtmanız için yardım isteyecektim ama öyle aşk koktum ki .. Öylesine aşk koktu ki..


9 Nisan 2009 Perşembe

MiM - KaLBiNiZi ÇaLaN eYLeMSeL HaReKeTLeR

Sevgili Kuzey ve Defter mimlemiş efendim beni :)
Konu : Kalbinizi çalan eylemsel hareketler

Mutlu bir beraberlik için karşı cinsten beklentileriniz nelerdir? Sevdiğiniz kişide aradığınız özellikleri yazarak, kalbinizdeki güzeli tanımlayınız. Kısaca "birlikte olmak istediğim kişi böyle olmalı gibi" ifadelerle, kalbinizi çalacak kişiyi hayalinizde canlandırın ki, okuyan karşı cins "hmm, demek öyle yapsam daha etkili olacakmış, burada yanlış yapmışız" diyerek ayağını denk alabilsin”


Nedir Rüyayla'nın kalbini çalan şeyler !? Şimdi şöyle aslında kalbimi çalması için çok fazla uğraşması lazım karşıdakinin.. Çünkü konu ikili ilişkilerse ben başlarda kesinlikle güvensiz yaklaşırım..

- Ona güvenebilmem için ilk başlardaki soğuk tavrıma sabır göstersin.. Göstermesse çekip gideceğimi bilsin..

-Gizemli erkek ayağına yatmasın, yeri ve zamanı geldiğinde anlatsın, beni sorular sormak zorunda bırakmasın.. Bırakırsa sıklacağımı bilsin..

- Eteğimin boyuna , bluzumun yakasına, sigarama karışıp yasaklayacak, hesap soracak adam uzak dursun benden! Yasaklara hiç gelemem çünkü...Nerde duracağımı gayet iyi bildiğimin farkında olmayan ( Beni tanıyamayan) birini yanımda istemeyeceğimi bilsin..

-Adımın yanına emir kipleri sıkıştırmaması gerektiğini bilsin..İstediği şeyi tatlı bir dille söylesin canımı yesin..

-Mantıklı bir açıklama yapmadığı ve rica etmediği sürece inatlaşacağımı bilsin.. İş inada bindiğinde 'yapmam' dediğim şeyleri bile yapabilecek kadar keçi olduğumu bilsin.. Orta yolu bulup benimle inatlaşmaktan vazgeçsin..

-Ayrı yaşam alanlarına saygı duymayı bilsin. Arkadaşlarımla vakit geçirmeme takmaması gerektiğini bilsin..

-Susan erkeklerden hiç hoşlanmadığımı bilsin, kesinlikle bana tren muamelesi yapmaması gerektiğini bilsin.. Mümkünse ikimizinde ortak ilgi alanları hakkında ve benim bilmediğim konular hakkında bilgi sahibi olsun ..

-Romantik olsun, sürprizleri sevsin, sürpriz yaptığımda öylece kalmasın, ee bi zahmet oda bana yapsın.. 'hadi gidiyoruz, mazeret kabul etmiyorum ' desin mesela..



-Sinemadan bihaber olmasın ! Kitap okumayı sevsin..

- 'Beni seviyor musun' gibi sorular sormaması gerektiğini bilsin, ben zaten seviyorsam söylerim. Ve bana olan sevgisini sözde bırakmasından çok hissettirmesini bilsin.. Gözlerimin içine baktığında ne istediğimi anlayabilsin..

-Koruyup kollayabilsin, gözünden sakınsın mesela.. Şefkatli babacan olursa dizinin dibinden ayrılmayacağımı bilsin..

-Ailem benim için herşeyin üstündedir bununla ilgili tartışmaya asla girmesin. Geçmişimle ya da ailemin, arkadaşlarımın hatalarıyla beni yargılamasın.. Kıyaslama yapmasın !

-Paranoyaklık derecesinde kıskançlık yapmasın.. Tamam biraz serseri-maço tavırları seviyorum ama aşırıya kaçarsa o adamla olmam mümkün değil ! Benim kıskançlıklarımda da beni sakinleştirmesini bilsin..

- Hatalarını kabullensin.. Hatalı olduğu yerde 'hmhm bak burda yanlış yapmışım, -düzeltemiyorsak bile -birlikte bir orta yol bulalım' diyebilsin..

-Ne yaparsa yapsın ama dürüst olsun, yaptığının söylediğinin arkasında olsun ! Net olsun, ya ilgi göstersin ya da çeksin gitsin.. Bir gün öyle bir gün böyle insanlara tahammülüm yok..

- 'Bilmem ki , öyle mi olsun , böyle mi' demesin.. Mesela, dışarı çıktığımızda 'nereye gidicez , napalım ' demesin.. Tutsun kolumdan götürsün ya da yolda yürürken bir yerede karar kılalım :)

-Beni kasmasın, söylediklerimi tekrarlatmasın zira en sinir olduğum şey 2-3 defa söylemektir Zaten 3 ten sonrası yoktur..

-Seversem aldatılmayacağını bilsin ama biliyor diye de boş bırakmasın..

-Umrunda olduğumu hissettirsin, boşvermişliğe hiç gelemediğimi bilsin..

-Bazen sakin, bazen de deli olsun ama aradaki ince noktada durmayı bilsin..

-Öyle kaşı gözü oynamasın.. Yanımdayken birine göz süzdüğünü görürsem vay haline..

-Ev kedisi olmaktan gayet keyif aldığımı bilsin.. Battaniyeye sarılıp evde film izlemenin benim için büyük keyiflerden biri olduğunu ve o zaman dilimlerinde dünyadan koptuğumu bilsin.. Bu konuda kavga gürültü çıkarmaması gerektiğini bilip, çıkartırsa zararlı olacağına emin olsun..


Ay yeter böyle birisi yok zaten !!! Neyse mim'i paslayayım hemen :P

Gülencim ilk pas sana :)
Karakızım :P
Gayyorcum
Beyaz Mendil,
Xenophilius
Aysema
Bendeniz
Kişisel depresyon anları

Biliyorum çoğu kişi bu mim'i yaptı ama yapmayan ve bende yapmak istiyorum diyenler :)

Hadi bakalım top sizde :)

8 Nisan 2009 Çarşamba

ıSRaRKâR


Rüzgarlarda dindi, neden savruluyorum peki ?

Perdelerim uzun süredir kapalı olduğu için mi görmüyorum dışardaki güneşi ?
Yoksa görmemek için mi açmıyorum perdeleri..

Karamsarlık krizlerimden birini yaşıyorum galiba, en ağırından...

Bir garipliktir almış başını gidiyor.. Ellemiyorum , bıraktım kendi haline..

Bahar geldiğini söyledi bu sabah penceremdeki kuşlar..
Acilen toparlanmalıyım diyor iç sesim..
Oysa ben bunca baskıya rağmen kımıldamamakta ısrarkâr..

7 Nisan 2009 Salı

YeNiK


Gözlerimi kapatsam..
Açtığımda;

Yüreğime dokup canımı acıtan tüm parmak izlerini silebilsem,

Ana rahmine düşen bir cenin kadar temiz olsam Ke.. Keş.. Keşke..

Güneşi mumla arayan bedenim, ruhuma yenik...
Ruhumsa yeniden bakire kalamayacak kadar kendine yenik..

6 Nisan 2009 Pazartesi

PaZaRTeSi SeNDRoMu

Bir pazartesi daha geldi..
Uzun süre uyumayı aslında çok sevmeme rağmen, rüya gördüğümde sevmiyorum o uzun uykuları...
Hayal ettiğim anların fragmanlarını rüyamda görmekten çok sıkıldım artık.. !

Hayallerim git gide genişliyor , hayalimdeki kahramanımda öyle..

Böyle zamanlarda;
sabah uyandığımda sağ tarafıma bakmak istemiyorum !



Son günlerde başucumda duran Ceyhun Yılmaz'in kitabının adı bile canımı yakıyor..

"Ben sana yanarken şimdi,
Sen kim bilir nerede üşüyorsun?.."


Öyle ya nerede ?

Şimdiye kadar var mıydı ki? Şimdi değişen ne var diyeceksiniz ?

Kazın ayağı öyle değil işte..

Şeytan, insanın içine ümit tohumları atmaya görsün.. İçten içe romatizma sancısı gibi sızlıyor meret !

5 Nisan 2009 Pazar

Rhythm's : SoMeoNe LiKe You

1945 doğumlu, Grammy Ödülü ve İngiliz Şövalyelik Nişanı sahibi, şarkıcı, yazar, şair, müzisyen ve şarkı yazarı. Sesindeki karakteristik hırıltı sebebiyle -folk, blues, caz, kelt ve soul türlerinin bir karışımı gibidir- rock’n roll tarihinin en farklı ve etkileyici vokalistlerinden biri kabul edilen George Ivan Morrison (genellikle Van Morrison olarak bilinir) dan Someone Like You parçasını seçtim bu hafta...

Eleştirmen Greil Marcus 'un dediğine göre «Hiçbir beyaz adam Van Morrison gibi şarkı söyleyemez.»

İyi Dinlemeler..




İndirmeniz için - Van Morrison - Someone Like You

4 Nisan 2009 Cumartesi

BiR CuMaRTeSi

Bir cumartesi öğlenden sonrası ;

Güneşli bir hava

Biraz deniz manzarası..

Hocamla koyu bir sohbet

Sonrasında 'Çello'muzun gelip söylediği şarkılar..

Biraz Şarap...

Ve mutluluk..


Fazlasına gerek var mı ?

3 Nisan 2009 Cuma

PaTLaYaN YuMuRTa


Şu anda ilk şoku atlatmaya çalışmakla karışık gülme krizindeyim hala..
Allahım bu sakarlıklarım ve unutkanlığım ne zaman biticek ?

Bu aralar dengesiz besleniyorum sürekli ve o kadar çok şeyi yemiyorum ki..
Eve geldiğimde estii yumurta haşlayayım dedim..

Koydum suya yumurtayı, ne için geldim bilmiyorum takılıp kaldım, blogları okuyordum.. Gayyor'un bloğunu okurken içerden tıkırtı sesi geldi.. Anneme mi bir şey oldu diye fırladım yerimden.. Oda ne?
Yanık kokuyor..
Mutfağın kapısından içeriye girmemle birlikte , güüüm etti bişey... O şokla 2 adım geri attım, tencerenin içinden yumurta parçaları fırladı önüme..

Ben çığlık çığlığa tabii.. Noluyoruz yaa !!! diyee.....
Annem balkondan benim halime katıla katıla gülüyor..
Hemen ocağı kapattım yumurtanın suyu bitmiş..
Yarısı kömür olmak üzere, kalan yarısı da biraz önce can havliyle ayağımın dibine atlayanmış meğerse..

Yumurta patlar mı ? Patlarmış..

Daha önce mikrodalgaya konan çiğ yumurtaların bomba gibi patladığını duymuştum ama haşlanırken yumurtayı patlatan ilk kişi benim galiba :P


2 Nisan 2009 Perşembe

MuTLuYuM

Babamın dişleri yapılıyor bu aralar.. Sürekli Çorlu'ya taşınıyoruz son günlerde.. Günümün yarısı Çorlu'da geçiyor.. Ve bu gidip gelmelerde keşfettiğim bir şey var..

Kipa'nın ev yapımı cevizli kurabiyeleri... Offf nasılda güzeller.. ! Yerken öyle mutlu oluyorum ki... Üstünde bal var sanırım içinde de ceviz.. Hepsini yememiş olsaydım resmini çekerdim ama eve gelene kadar kalmıyor ki :)

Işıklarda durunca yanımızdaki arabalar gülüyorlar halime.. Direksiyon başında kurabiye yiyen bir kız.. Ama olsun ben mutlu oluyorum bu kurabiyelerle kim ne derse desin...

Tarifini arıyorum kaç gündür nette ama bir türlü bulamadım :( Utanmasam tepsisiyle alıcam o kadar beğendim.. Tarifini bilen varsa lütfeenn tarifini verin de bende her gittiğimde bir ton almaktan vazgeçip evde yapmaya başlayayım :)

Ayy unutmadan bir de bugün çok güzel bir hediye aldım... Deniz kokan bir hediye :) Taa Asos'tan hocam getirmiş.. Firuze taşı...

Öyle mutlu oldum ki bu firuze taşını görünce.. Dünyalar benim oldu :) Geçen yıl gitmeyi o kadar çok istemiştim ki.. Ama uymadı ve gidemedim :(

Son günlerde o kadar çok gezdik ki.. Bu gün öteki evimizin bahçesine gittik.. Ot olmuş her yer.. Kenardan bir yeri temizleyip sarımsak ve soğan ektim... Biraz da rüzgar vardı.. Sanırım orda kaptı babam şifayı.. Eve geldiğimizden beri hasta :(
Akşamdan beri terliyor sürekli..
Hasta olduğu ve öksürdüğü için çok üzülsemde.. Ona bakmak öyle mutlu ediyor ki beni..
Gidip bitki çayı yapayım en iyisi babacığıma :) Rahatlasın uyusun biraz..
Sabah bişeyi kalmaz umarım :)

Bitki çayı isteyen ?

Mutlu muyum ?

EVET! bugün çok mutluyum sebebi küçücük şeyler olsa da...

1 Nisan 2009 Çarşamba

KaHVe


Bir fincan kahve olsa..
Şöyle bol köpüklü,
Kırk yıl hatırı olanlardan...
Tadında sevgi olsa, acılığının yanında garip bir haz verenlerden...

Kapatsam içtikten sonra fincanı, kapağının üzerine usulca, yüreğimden dilekler dileyerek..

Fal baksalar...

İzlesem yüzündeki gülümsemenin yansımasını kahvenin telvesinde..

aç parantez - Canım Sıkılıyor - kapa parantez