Beni yeniden doğur anne!
Kimsenin parmak izi tenimde kalmasın...
Kimsenin yüreğinde parmak izime rastlanmasın...
Anlattığın masallardaki gibi değilmiş
Bu dünya,
Gördüm Anne...
Kimin dost kimin düşman olduğunu,
iğrenç bir hastane tuvaletinde, saçlarımı
Sıvı sabunla lavaboda yıkarken öğrendim Anne...
Daha 19 yaşındaydım...
22 günde büyüdüm Anne...
İnsanların yüzüme gülerken arkamdan kuyumu kazdıklarını
Ve
O süslü hançerlerini yüreğime batırırken,
Hançerlerinin sapını bana hayranlıkla seyrettirebilecek güçte olduklarını gördüm Anne...
Yalnızlık senfonisi içimde bir yerlerde
Uzun zamandır çalıyor Anne...
Biliyorsun ve hâla susuyorsun Anne...
Sen sustun siyaha boyandı her yer...
Konuş Anne
Söyle
Hangi masal avutur beni ?
Yüreğimde binlerce hançer izi varken?
22 yorum:
Bu yazına muhattap bir anne olmak istemezdim.
H.YÜCEL ERGÜN;
Eğer susma tercihi annemin elinde olan bir şey olsaydı emin ol böyle bir yazı çıkmazdı ortaya ve aslında anneye isyan değil kadere isyan bu şiir :)
bu nasıl bi yakarıştır :(((
üzücü gerçekten.. =((
Maksadım muhalefet değil yanlış anlama ve duygularını ifade edişindeki güçlülüğün muazzam olduğunu düşünüyorum.
Bir anne olarak bu dünyanın çirkef yüzünden kızıma masallar yapamam, ona bunu yapamam; yapabileceğim en iyi şey başa çıkma yollarını gösterebilmek ki; çocuk zaten ilk şahit olduğu ana-baba kavgasında bunu öğrenmeye başlar.
Annenin sessizliği çaresizliği midir bunu düşünmek istedim.
Dedim ya, maksadım ne yargılamak, ne taraf tutmak, ne de başka bir şey. Merak ediyorum sadece, bir anne nasıl anlatabilir?
Şiirindeki "22 günde büyüdüm anne" mısrası beni hançerledi zaten. Kızımdan böyle bir şey işitmekten korkarım.
Sürçi lisan ettimse affola.
çok uzun zamandır bu kadar etkilendiğim, bu kadar beynime işleyen, her kelimesi çekiçle vurulur gibi kafatasıma çarpan bir yazı daha okumamıştım. Asla koruyamayacağımız minicik bebekler getiriyoruz bu dünyaya ve sonra onların canı böyle acıyor işte. hiçbirşey yapamıyoruz. adına hayat diyorlar. sanki isim koyunca herşeyi çözüyorlar.
icim acidi:(:(
Beni yeniden doğur anne!
Kimsenin parmak izi tenimde kalmasın...
Kimsenin yüreğinde parmak izime rastlanmasın...
Ne kadar güzel ve dogru bir söz bu böyle:(
Eğreltiotu Hoşgeldin..
Ruhunun derinlerinden gelip canımı acıtan sessiz bir yakarış...
çoBAnKIzı Hoşgeldin..
H. YÜCEL ERGÜN;
Öncelikle çok teşekkür ederim güzel sözlerin için.
Annemin masalları benim için çok değerliydi aslında.. Eğer şimdi annem suskun olmasaydı, ben hala o masallarla büyüyor olacaktım.. O yüzden kızına masal anlatmaktan vazgeçme ama anlattığın masallar gerçek masallar olsun... Kırılmasına, incinmesine izin ver.. Kısacası büyümesine izin ver masallarınla...
"22 günde büyüdüm anne" mısrasına gelince;
22 gün hastanede annemle birlikte kaldım ve o 22 günde tüm hayatım değişti, büyüdüm...Aslında tüm isyanım annemin suskunluğundan çok kadere :(
Bir anne nasıl anlatabilir ? Anne değilim, benim annem de bana anlatamadı ama susmasaydı yüreğindeki kocaman sevgiyle herşeyi anlatabileceğini düşünüyorum...Sadece yüreğinin sesiyle :)
İstersen "Burdan" yazının ilk bölümünü okuyabilirsin...
Sevgilerimle...
Witchie of Stars hoşgeldin...
Bu hayatta yapamayacağımız şeyler için adım atmamak gerektiğini düşünürüm hep.. Çocuk büyütmek gibi mesela... Böyle bir dünya da çocuk doğurmak bencillik aslında ama bir taraftan da hakkını vererek büyütürsen dünyanın en güzel şeyi.. İnsanın kendisine güvenmesi gerekiyor en başta çok büyük bir sorumluluk çünkü... Benim annem beni o kadar korudu ki belkide kanatlarının altından çıkmak zorunda kaldığım için canım bu kadar yandı... Korumasaydı belki bu kadar acımazdı... Bilmiyorum...
Yazdıkların için ayrıca teşekkür ederim...
Pilli Cadı;
Çok teşekkür ederim canım Vol 1 de de yazmıştım o sözü.
İçimden gelen bir yakarış sadece.. Keşke mümkün olsa da yeniden doğursa annem beni..
Sevgili Rüyayla,
Annen seni bir daha doğursa, mümkün mü tenine kimsenin parmak izinin değmemesi.Önce doktorun , hemşirenin, akraba, uzak, yakın dostların...Milyonlarca kez elleniyor bu tenimiz. Önemli olan toprağa ait bedenin toprağa ait bedenlerce ellenmesi değil de o ulaşılması zor en naif ve nazik tüller içindeki kelebek ruhumuz kirli ellerde kirlenmesin.
Sevgilerimle, dilek.
Sufi ;
Sevgili Dilek
Öncelikle hoşgeldin.. Kesinlikle çok haklısın..
Söylemeye çalıştığım şey aslında senin söylediklerinle örtüşüyor :)
Tabi annemin beni bir daha doğurması gibi bişey olmayacağı için buna keşkelerin dışa vurumu diyebiliriz :)
Sevgilerimle
Hangi masal avutur beni
Yüreğimde binlerce hançer izi varken?
yaralarımız kabuk baglasada derinlerde izi kalır..
yüregıne saglık..
sevgılerle...
Elif;
O yaralar iyileşse de her baktığında görmen için sanırım izler hiç geçmiyor...
Sevgiler
Sürekli okuyorum yazılarını ve ne zamandır söylemek istediğim birşey var..
Kendine has yazı tarzın,ve duygularını bu denli yürekten ifade edebilme gücün bi tanrı vergisi...
Okudukça okuyasım geliyor :)
Takipçinim..
Ve şiir hakkında : Tek kelimeyle mükemmel.
Perko;
Bende seni readerden takiip ediyorum :)
Çok teşekkür ederim senin beğenmen çok mutlu etti beni...
yazıyı okuyunca candanın bir parçası geldi aklıma
hangi bahane avutur bilmem hangi günahın bedeli bu.... demek geldi içimden
:(
Efsa;
Uzun zamandır dinlemiyordum bu şarkıyı..
Şarkıda da dediği gibi "Çekilecek başa geldikçe dertler"
Ben de bir şarkı önermek istiyorum. Yaşar Kurt-Korkuyorum Anne.
"Korkuyorum anne
Al beni içine.
Alışamadım anne
al beni yine.
Büyüdüm anne
evler büyüdü
büyüdü pabuçlar
yollar büyüdü."
Başka bir duyguyu anlatıyor ama içinde barındırdığı ortak birçok şey var. Dinlemediysen tavsiyemdir ;)
Parpali;
Ben üzgün olduğumda arkadaşım gitarla çalardı bu şarkıyı... İlk dinlediğimde ben nasıl daha önce dinlememişim bunu demiştim :)
Yaşar Kurt'un "Hadi baba gene yap" şarkısını da severim :) Dinlemediysen bende sana onu tavsiye edeyim :)
Yorum Gönder