31 Aralık 2010 Cuma

YeNi YıL



Yeni yıl'a saatler kaldı...


Bir yılı daha uğurlarken RuYaYLa (Yine !) Evde pofidik terliklerini giyip televizyonun karşısında keyif yapmayı planlıyorrrr efendimmm :)

2010'da neler mi oldu ???

Neler olmadı ki ??

Kah güldüm... Karnım ağırana kadar..

Kah ağladım... Buz gibi damlalar süzüldü yanaklarımdan..

Bazen beyaz yalanlar söyledim.. Kırılmasın kimse diye..

Bazen doğruyu söylediğim için 9 köyden kovuldum...

Özledimm...

Minicik süprizlerde havalara uçtum.. Çok sevindim..

Olmayacak şeyler için çok üzüldüm...

Doğumlar duydum.. Yeni doğmuş bir bebeğin cennet kokusunu içime çektimm...

Bir o kadar da ölümler gördüm... Annem ve babam hala benimle olduğu için dualar ettim...

Çok istediğim tatile çıkıp ( 3-4 günde olsa ) huzuru içime çektim...

Yeni yerler gördüm..

'Bunca zamandır nasıl yememişim 'dediğim yeni tatlarla tanıştım...

Kararlar aldım.. Bazılarını yaptım , bazılarını da erteledim...

İşten ayrıldım...

Deliler gibi dizi ve film izlemeye başladım...Arşivime yeni filmler kattım..

Kampanyalara katıldım.. Hediyeler kazandım :)

Uzun zamandır bıraktığım güzel bir alışkanlığıma yeniden geri döndüm... Kitap okumaya başladım..

Çok değil daha 6 gün önce yeni yaşıma girdim.. Doğum günüm için arkadaşımın hazırladığı süpriz partide bütün kurtlarımı döktüm...

Ayrıca bol bol tembellikte yaptım :))


Daha iyi yıllarım oldu ama yine de güzel bir yıldı... 



 
Harcamaktan sıkılacağımız kadar paramız olsun,
Huzurumuz olsun,
Şansımız olsun ,
Sağlıklı , 
Umutlu, 
Yüzümüzden gülücüklerin eksik olmayacağı zamanlarımız olsun,
Hiç yorulmadan severek yapacağımız işimiz olsun,
Kahkahaların çınladığı mutlu günlerimiz olsun,
Dillere destan aşkımız olsun...

Olsun da olsunn :)

 





Ps: piştt Santaa kaç yıl oldu  hala bekliyorum yahu ! Nerde benim hediyeler ?? Bak dileklerim her yıl katlana katlana büyüyo haberin olsun :P

19 Aralık 2010 Pazar

YıLLaR...



Çocukluğuma yolculuğa çıktım bugün... 
Kat izlerinde aradım kendimi...
Kokladım bir bir hepsini...

Hep aynı derin kat izleri...
Hep aynı tanıdık koku...








Daha 3 yıl önce Türkiye'de mağaza açmaya başlayan , 100 yıllık bir markanın ürünleriyle doluydu sandığım... Minicik patikler,çoraplar,tulumlar,elbiseler,montlar, hırkalar,battaniyeler, eldivenler ,çıngıraklar.. ve daha Anneciğimin elleriyle ördüğü bir sürü şey.. Yıllara meydan okuyorlar..


Uzun uzun kokladım hepsini.. Her ilmeğine , her düğmesine dokundum...

 Yıllardır nasıl aynı kalabildiklerine şaşırdım.. Öyle ya nerdeyse 30 oluyorum... Nasıl oluyor da sanki bugün alınmış gibi ( bir kaç sandık lekesi hariç ) yepyeni duruyor yıllar önce giydiğim kıyafetler ?

17 Aralık 2010 Cuma

KaR



Saat 7.30.... Öyle güzel kar yağıyor ki... Daha doğru düzgün tutmadı yerler aslında ama usul usul yağmasını balkondaki salıncağımdan izlemek ve sıcacık çayımı yudumlamak bambaşka bir keyif...


Şöyle bol bol kar yağsa da kar meleği olsammmm !

13 Aralık 2010 Pazartesi

NıGHTS iN RoDaNTHe - SeVGi FıRTıNaSı



"love meant that you care for another person's happiness more than your own, no matter how painful the choices you face might be"


-John Tyree
(Dear John by Nicholas Sparks)









|






Nights in Rodanthe - Sevgi Fırtınası






Paul to Adrienne : “I’m sorry if that made you uncomfortable but this weekend…It’s like something i didn’t know existed, I mean, it’s been a dream. YOU’VE BEEN A DREAM“
Adrienne to Paul : ” You know, when i got up this morning I told myself I wasn’t going to cry again. I told myself that I’d be strong and happy , so that you would remember me that way but when i heard the shower come on, it just hit me that when i wake up tomorrow YOU’RE NOT GOING TO BE HERE.“
Paul to Adrienne : ” When i sleep i dream of you and when i wake I long to hold you in my arms. If anything, our time apart has only made me more certain that I want to spend my nights by your side AND MY DAYS WITH YOUR HEART“
“The greater the love, the greater the tragedy when it’s over. Those two elements always go together.”






Aslında bunların üzerine çok fazla söyleyecek bir şey kalmıyor sanırım... Benim gibi ağlaksanız büyük bir kutu mendille izlemenizi tavsiye ederim..

9 Aralık 2010 Perşembe

Ne ZaMaNDıR...

Uzun zamandır kendimi dışarı atmadığımı farkettim bugün...

Gezdimm..
Gezdimmm...
Gezdimmmm..

Sonra yalnız gezmeyi özlediğimin farkına vardım.. 



Sahi yaa ne zamandır kendime bu kadar vakit ayırmamıştım ki ben ? 
Ne zamandır uzun uzun kendimi dinlemiştim ?
Ne zamandır sokakta yediğim simit'in kokusunu  derin derin içime çekmiştim ?
Ne zamandır üşüyen ellerimi bir bardak kahveyle ısıtmıştım ?

Hatırlayamadım...

Yıllar olmuş sanki...