27 Aralık 2013 Cuma

DoĞum GüNüM-Dü

Bu yıl Sadece dilekler var... Usul usul düşündüğüm hatta ve hatta sevdğim ve önemsediğim bir kaç kişiye anlattığım...

Doğum günüm geçeli 3 gün oldu....


Sessizce dileklerimi diledim... Artık 30+ olduğum için sanırım bu defa kendim için bir pasta istemedim... Babamla annem için bir pasta aldım... Babamın gönlü olsun diye de yanında mumları üfledim...






Bir sürü güzel telefon aldım doğum günümde...

Sevdiklerimin sesini duydum...  Bazılarının unutmasını umursamadan ben aradım... Bazıları da unuttu diye gözlerimi devirdim ve kendimce umursamamazlıktan geldim....






Babam doğum günümde özel bir hediye yerine
Browni aldı
- hmhmh sanırım gözlerimi devirmeliydim ama yine de öyle şirindi ki kocaman bir öpücüğü kaptı :)









Kendime bir sürü kitap aldımmmm....




 Doğum günüm dolayısıyla Kargo ücreti almayan kitap kurdu'ndan Eğer Yaşarsam ve Sen Gittiğinde....

Ve  5 tane de Kiler'den...



Ve çikolataaaaaaaaaaaaaaaaaa.....





Bir yarışmadan kazandığım ; Kılıç şeklinde kalem ve 3 boyutlu kitap ayracı geldi aynı gün...

 



Ve bütün gün kitap okudum telefondan arta kalan zamanlarda....






Sıkıca sarıldım kendime ve sürekli dileklerimi fısıldadım evrenin kulağına umutla...


Büyüyüyorum ...


Öpüldünüz


Ruyayla...




21 Aralık 2013 Cumartesi

Bu HaFTa BiTeNLeR 3




Ateşböceği Yolu  - Kristin Hannah

Ateşböceği Şakısı ( Ateşböceği yolu 2 )  - Kristin Hannah

Tut Elimi - Rebecca Donovan

Nefretten Sonra - Fatih Murat Aksal

Kanatlarını Arayan Melekler - RaeAnne Thayne

Aşk Tanrıçasının Yemek Okulu - Melissa Senate


Bittilerrr :(

Hepsi biribirinden güzeldi...


Kütüphanem gittikçe büyüyor..

Bu konuda sanırım en çok sıkıntı çeken kişi babam ; hem maddi yönden hemde kitaplara daldığımda ilgi biraz azaldığından dolayı mızmızlanıyor sürekli :)

Hatta bazen kitap okumaya ara vereyim diye başımdan ayrılmıyor.. Burnuma dokunuyor , yanaklarımı sıkıyor , sarılıyor  :)


Ama yine de günde en az 400 - 500 sayfayı rahatlıkla okuyabiliyorum...

Arkadaşlarım yakında kitapların yetmeyeceğinden ciddi anlamda şüphe ediyorlar.. Hatta Ansiklopedi okursun sen bu gidişle diye dalga konusu bile edildiğim olmuyor değil hani...


Ama ne olursa olsun bu okuma aşkının ( açlığının ) yakın sürede azalmamasını diliyorum...


Veeee pazartesiye kadar gidip film izleyeyim en iyisi...


Öpüldünüzz



RuYaYLa


20 Aralık 2013 Cuma

Yılbaşı Hediyelerinizi Almadan Önce Bu Önerilere Kulak Verin


Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerini mutlaka inceleyin!

Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!

Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek. “Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.





Setler için buradan online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı. Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil.

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL!

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!

Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?




Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!.

Diğer bir önerim ise moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.

Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.







Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye/


Bir boomads advertorial içeriğidir.

18 Aralık 2013 Çarşamba

TuT eLiMi ( Nefes Serisi 1. Kitap )

"Umut pamuk ipliğine bağlıysa , aşk bir mucizedir "







"Duygu yönünden yoğun , yürek yaralayıcı  ve artan temposuyla muhteşem bir eser. Bu romanın etkisinden kolay kolay sıyrılamayacaksınız. "
Traycey Gravis - Gareves
New york Times Bestseller yazarı

"Uzun zamandır böylesine bir aşk hikayesi okumadığınıza eminim . "
Guardian

"Kusursuzca yazılmış , çarpıcı bir roman.Karakterler hayal dünyanıza yepyeni bir pencere açacak. Son derece gerçekçi yapılmış betimlemeler sayesinde , her yürek burkan sahnede kanınız donacak , her öpücükte kalbiniz sımsıcak olacak. " 
Cynthia Shepp

"Tutkulu bir aşk , acımasız bir hayat ve umuda sımsıkı tutunan eller... "
Amazon




"Yutkunduğumda boğazımda hissettiğim yumru, gözlerimden yaşların akmasına neden oldu. Güçsüzlüğüme öfkelenerek yanaklarımdan süzülen yaşları elimin tersiyle çabucak sildim. Daha fazla düşünemezdim, yoksa gözyaşlarına boğulacaktım.
Sözde benim olan ama aslında bana ait hiçbir iz taşımayan odanın içinde gezdirdim bakışlarımı. Karşımdaki duvarın önünde elden düşme bir masa ve onunla pek de uyumlu olmayan eski bir sandalye, yıllar yılı farklı pek çok ev görmüş üç raflı bir kitaplıkla yan yana duruyordu. Duvarlarda hiç resim yoktu. Buraya gelmeden önce kim olduğuma dair en ufak bir ize bile rastlanmıyordu. Yalnızca bir sığınaktı bu oda benim için; acıdan, kötü bakışlardan ve iğneleyici sözlerden kaçıp saklanabileceğim bir sığınak...

Neden burdayım ? Cevabı biliyordum. Tercihen değil , mecburen buradayım . "



Diye başlıyor kitap... Sarıp sarmalıyor sizi bir anda... Emma 'nın çektiklerini neden çektiğini anlamaya çalışırken buluyorsunuz kendinizi...


Neden ? diyorsunuz.. Çığlık atmak istiyorsunuz.. Bazen de kahkahalarla gülüyorsunuz kendini düşürdüğü durumlara...

Emma ve Evan 'ın arasındaki o mantık sınırlarını zorlayan aşka hayran kalıyorsunuz...

"Kendimi güvende hissedemiyordum bu yerde. Herkes bana bulaşmaktan korkarken, iyice kendi kabuğuma çekildim. Bir gün Evan Mathews adında bir adamın çıkagelip, tek günde hayatımı değiştireceğini nereden bilebilirdim?" 


“İlk önce neredeyse bir hafta onu farketmedim ve şimdi ondan kurtulamıyorum. Niçin diğer herkes gibi onun için de görünmez değilim?”

  “Kimse benimle ilgilenmezdi, ben de kendi kendime olmaktan memnundum. Burada her şeyin güvenli ve kolay olması gerekiyordu. Evan Mathews, nasıl oluyorda sadece bir gün içinde benim durağan dünyamı yerinden oynatabildi?”


"Sen 'biz' diye bir şey olduğunu mu varsayıyorsun ? "


Evan ise cevap olarak yalnızca ,

"Henüz değil " yazmıştı.

Bunun ne demek olduğunu hala anlayamıyordum. Yazdığını okuduktan sonra kaşlarımı çattım. Bunun üzerine kalemi yeniden eline alıp yazdı :

" Ben olacağı zaman için hazırlanıyorum " 



“Seni incitmeden kendi dünyama nasıl sokacağımı bilmiyorum.” 


"Ben sana hala aşığım," diye bağırdı en üst basamaktan bir anda. Ilk gözyaşı damlası yanaklarımdan süzülürken donup kaldım. "Ne olur , benden uzaklaşma "




" O , resmi seviyorum " dedi usulca .  " Sanırım bunun nedeni , O resimdeki kızı seviyor olmam " 







"Artık azalan nabzımı yok sayamazdım. Kalp atışlarım ritmini korumak için mücadele ediyordu. Karanlık her yerimi sardı. Kayıp gitmek çok kolaydı sanki; sessizliğe teslim olarak hiçliğin kucağında çözümü bulmak... Bu yere doğru sürükleniyordum. Fedakârlığımın anılarına tutunmaya çalıştım sonra. O sıcaklık, kalp çarpıntıları, Evan'ın gözlerindeki gerçek... Yaşamak bir seçenek miydi hâlâ? Aşkın ve kaybın dengesinde uğruna mücadele edeceğim şeyi aşk belirledi ve eğilip fısıldadı kulağıma: TUT ELİMİ "


Ahh ahh bu roman beni sarıp sarmaladı... Ve öyle bir yerde bitti ki Nefes serisinin yeni kitapları çıkana kadar sanırım uzun bir süre Emma ve Evan aklımdan çıkmayacak....






17 Aralık 2013 Salı

Yılbaşı Hediyen Ayağına Gelsin

YILBAŞI ALIŞVERİŞ KEYFİ

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni başlangıçlar. Her sene yeni yılın gelişini büyük bir coşkuyla kutlarız. Hayatımızda çok büyük bir değişiklik olacağından değil belki; ama sevdiklerimizle yeni başlangıçlara adım atmaktan mutluluk duyduğumuz için. Yeni yıl aynı zamanda sevdiklerimizi sevindirmek için de güzel bir bahane. Hediye seçimi bir işkenceye dönmediği sürece! Yoğun tempoda çalışan veya öğrenim gören bizlerin doğru hediyeye ulaşmak için ayıracak günleri yok. Siz de böyle düşünüyorsanız, aşağıda hepsiburada.com’un yılbaşı sayfasından yararlanarak hazırlanan mini listeyi inceleyebilirsiniz:

Sevgiliye

Yılbaşının en klasik hediyeleri parfüm ve saat. Eğer riske girmek istemiyorsanız, erkeğe saat, kadına parfüm hediye etme geleneğini sürdürebilirsiniz. :) Mücevherler veya ihtiyaca göre teknoloji ürünleri de gayet uygun hediyeler olabilir;

- Saat almak istiyorsanız: Erkekler için saat modelleri
- Mücevher almak istiyorsanız: Melis Gold Altın Taşlı Sonsuzluk Bileklik
- Tablet almak istiyorsanız: iPad Mini

Arkadaşa

Arkaşınıza hediye seçerken, onun sürekli almayı ertelediği, ihtiyacını fark etmediği ürünlere ya da herkesin ilgi gösterebileceği ürünlere yönelebilirsiniz;

- Müzik seven arkadaş için: iPhone Dock
- Playstation seven arkadaş için: PES 2014
- İlginçlikler insanı arkadaşınız için: Furby

Aileye

Aile bireylerinin daha çok neden mutlu olacağını tahmin etmek genellikle daha kolay oluyor. İhtiyaçlarını, neden hoşlandıklarını uzun zamandır gözlemlemiş olduğumuz için belki de;

- Babanız tamir işlerinden hoşlanıyorsa: Bosch Çantalı Darbeli Matkap
- Çocuğunuza güzel bir sürpriz: Hot Wheels Çılgın Dinazor
- Anneniz için: Nevinci İnci Set

Yılbaşına özel binlerce ürün arasından dilediğinizi seçmek ve alışverişe başlamak için Yılbaşı sayfasına buradan ulaşabilirsiniz. Şimdiden keyifli alışverişler!

Herşey Ayağına Gelsin


  Bir boomads advertorial içeriğidir.

14 Aralık 2013 Cumartesi

Bu HaFTa BiTeNLeR 2



Şans Bilekliği - Cathy Lamb 
Yağmur sonrası - Sarah Jio
Böğürtlen Kışı - Sarah Jio 
Grinin Elli Tonu - E L James 
Karanlığın Elli Tonu - E L James 
Özgürlüğün Elli Tonu - E L James 



Ve bittilerrr.....

İçlerinden en çok Ellinin Tonu Serisinin bitmesine üzüldüm.... En çok onlar etkiledi beni.... Zaten onlar için bir yazı yazmıştım...

Diğer taraftan bu kitapların içinde bir tek Şans bilekliği beni hayal kırıklığına uğrattı sanırım... Şans bilekliklerine son zamanlardaki takıntım yüzünden olsa gerek uzun süredir merakla bekliyordum bu kitabı okumayı... Sürükleyici inanılmaz bir hikayesi olur sanmıştım... Bir bakıma sürükleyiciydi ama neden bilmiyorum Şans Bilekliği'nde beni sıkan - aslında doğru kelime olarak boğan - bişeyler vardı... Ne olduğunu çözemedim ama yine de favorilerim arasına giremedi malesef...

Etkileyici , güçlü ve bir o kadar sürükleyici kalemi olan Sarah Jio'yu  favori yazarlarım arasına Mart Menekşelerini okuduktan sonra almıştım... Ama Yağmur sonrası ve Böğürtlen Kışı'yla kalbimi gerçekten bir kere daha fethetti....En kısa sürede çıkmasını beklediğim  The Last Camelia - Son Kamelya 'yı okumak için sabırsızlanıyorum... Sanırım 2014 de raflarda göreceğiz :)

Neyse şimdilik bu kadar


Öpüldünüzz


Ruyayla :)








13 Aralık 2013 Cuma

eLLi ToN üÇLeMeSi



Nerden başlamalıyım bilmiyorum...

Pornografik mi evet pornografik... İçinde sayısız fantazi olan bir erişkin romanı serisi...

Edebi değeri yok evet.  Ama bu kitapları sadece içinde erotizm var diye okuyanların aklına şaşarım...

İlk ve ikinci kitapta cidden ne olacak diye bekliyorsunuz.. ( en azından ben öyleydim ) Bu anlaşma nereye varacak ? İkisi arasında duygusal açıdan neler olacak ?

Sakar , beceriksiz , öz güveni eksik, gayet sıradan bir kız... Ve aşkı yüzünden her türlü sado - mazo ilişkiye izin veren ,  ve sonunda nirvanaya ulaşacağına inanan Anastasia R. Stell...

Fakat üçüncü kitaba geçtiğinizde tüm düğümler çözülüyor.. Bay Grey'in gerçekten kim olduğunu görüyorsunuz...

Kesinlikle kontrol delisi, mükemmeliyetçi , korumacı , sahiplenici , şefkatli , akıllı , megalomanyak , tutkulu, seksi, yakışıklı, zengin , duygusal olan ,  insanı baştan çıkaran .... ( Fazlasıyla ek sıfat eklenebilir aslında.)  Kızların aklını yitirmesine sebebiyet verecek erkek karakter !! Cristian T. Grey...


Kitabın içerisindeki erotik bölümler bir süre sonra insanı bunaltıyor ama normaldir zaten pornografik bir kitap. Onun dışında Christian ve Anastasia arasındaki aşk KESİNLİKLE okunmaya değer....




Kitaplar bittiğinde açıkçasını söylemek gerekirse biraz hayal kırıklığım vardı...

İlk iki kitapta hatta üçüncü kitabın büyük bir kısmında her şey ayrıntısıyla saati saatine yazılmışken , araya giren 3 yıllık boşluk beni tamamen hayal kırıklığına uğrattı....

"Ama neden yaaa !" diye bir tepki çıktı ağzımdan kitabın son sayfalarında... Daha fazlasını istedim... O aradaki 3 yıllık boşluk dolsun mutluluk , aşk , sevgi , tutku vs vs hepsine tek tek şahit olmak istedim....


Kitabın tamamı Anastasia'nın dilinden yazıldığı için kitabın sonunda Cristian Grey gözüyle de bir bakış açısı olduğu için inanılmaz mutlu oldum...

Ve unutmadan bu şans bileklikleri cidden ilgimi çekmeye başladı.. Ana'nın doğum gününde hediye aldığı gibi benim için cidden önemli olan şeylerin içinde bulunduğu bir şans bilekliğini bende istiyorummmmmmmm


Ve şimdi sizi Ekşi Sözlük yazarlarından Lustrals 'tan bir alıntıyla - ki tamamen aynı fikirdeyim tek kelimesini dahi değiştirmezdim ben yazsaydım - baş başa bırakıyorum sizi...


"

--- spoiler ---


gelelim christian grey'e...

 "adam sapık". adam sapık falan değil. karşısındakinin rızasıyla yaşıyor ne yaşıyorsa. geçmiş travmaları veya başka güdüler sebep oluyor buna belki de ama sapıklık bu değil. cinselliğin kendisinden utandığımız ve henüz sindiremediğimiz için yaşanabilecek farklı bir deneyimi sapıklıkla nitelendiriyoruz. bunu yapan sapık, kabul eden zaten türlü sıfatlara layık oluyor.

 güven veriyor. "bana güven" dediğinde bunu destekleyecek davranışları oluyor. güvenilir rolü oynayıp en ufak bir zelzelede tüymüyor.

 özlediğinde "özledim" diyebiliyor ya da "beni terk etme" veya atılan bir mesaja hemen karşılık veriyor. kendimizi kandırmayalım, bizde gelen mesaja cevap verme süresi en az 10 dakika. neden? ondan mesaj beklediğimi sanmasın diye. özledim denmiyor, neden önce o özlesin. beni terk etme denmiyor peki bu neden? "ben güçlüyüm, sana mı kaldım, acı çekmem ben kızım" tafralarından. işte yurdum erkeğinin çoğunda görülen semptomlardan bir demet. yukarıdaki tillah ünvanlı adamlar bunlar, millete kezban diye atıp tutan. bunu yapan dişiler iyice itici o ayrı. gönül rahatlığıyla yazıyorum ki, sevdiğimi, özlediğimi de ne kadar umutsuz olursa olsun içimden geldiği gibi dile gitmiş bir insan evladıyım şükür.

 işte kritik nokta! "yanımda istiyorum". bunu duyan grey, hemen esas kızın yanında oluyor. çok camlara bakarak bekledim acaba gelir mi diye. o yüzden derim ki "ne bir adım gerinde ne de önünde, yanında olacak!".

 saygılı. başka bir kadın kendisine kur yaptığında sevdiği kadının elinden tutuyor ve "o da burada, benimle beraber onu da dikkate alacaksın" mesajını yapıştırıyor karşındakine. benim deneyimlediğim ağzı bir karış açık "ne dayanılmaz adamım herkes beni istiyor, sevgilim de kıskansın beni oh iyi iyi" durumuydu. bu benim bedeviliğimden kaynaklı belki de.

 yeterince uzadı, diğer özelliklerini kısaltmaya çalışacağım.

 - bir kadının en önemsiz anda söylediği ve hoşlandığı bir şeyi aklında tutuyor. sonra "hiç aklımdan çıkmadı"'nın kanıtını sunuyor.

- güç güç güç. kadın denilen varlık güce tapar. bunu sadece maddi olarak algılayıp eleştiri yağdırmak manasız. duruşu, düşüncesi, karakteri, sözünü geçirebilir oluşu vb. nerede yemek yiyelim sorusuna bile ister 5 yıllık bir ilişki olsun hala "sen nerde istersen hayatım" sözünü düstur edinmiş sümükler var. evet. çok sinirlendim sümük. bu karşındakine önem verme değildir, sıkıcıdır. bir kez de "seveceğini düşündüm buraya gidiyoruz, sürpriz!" gibi şeyler söyle.

 - kafası atıyor bununla da kalmıyor milletin ortasında atıyor kızı omzuna "benimle geleceksin" diyebiliyor. ironik, bizde genelde "ne halin varsa gör" denilerek yol ortasında bırakılır. sekste yeniliğe açık kısmını geçiyorum. kim nasıl istiyorsa çiftleşsin ancak tekdüzelikten hoşlanmayanlar için olmadık zamanlarda baştan çıkarabilme yeteneğine sahip. işin içine heyecan karıştırabiliyor, fitili ateşliyor ve erteliyor, türlü numaraları var.
- sadık. tek eşli. "vay anam rus'a bak" demiyor karşısındaki kişinin dişiliği dibine vurmamış bir dişi olduğunu gördüğü halde. masumiyete değer veriyor.

 - zeki. akıllı bir adam değil ama zeki. bu olmazsa olmaz. gerçekten hiç olmaz.

 - kültür, yetenek, hobiler...bunları geçiyorum zira pek çoğu maddiyatla bağlantılı. - yakışıklı. olmasa da olurdu karakteri böyleyken patates olsa aşık olunur.

 - fit vücut. parayla alakası yok, boğazına dikkat et, evde bile çalışsan sahip olursun bu vücuda. aşık olmak için olmazsa olmaz değil.

 - bir yanı gelenekçi de aslında. modern bir erkeğim ben, sevgilim istediğini yapsın değil. dozunda her şeyi.

korumacılığı, kıskançlığı, merak edişi, öfkesi, hükmedişi. huzur veriyor işte. onun yanında başına bir şey gelmeyeceğini biliyorsun. ihtiyacın olduğunda yanında olacağını biliyorsun. ilişkim var ama yalnız hissediyorum diye bir şey yok o varken. ne yapacağını düşünmekle yorulmuyorsun, düşünülmüşü var diyor. istediğin zaman özgürlüğün için hak tanıyor. kafasından geçeni biliyorsun. "acaba"ların yok.


 --- spoiler ---


velhasıl kelam hayatımın en uzun entrysi oldu. adamın zenginliğine veya tipine, kitapta yer alan erotizme kapılanlara diyebileceğim bir şey yok. bu kadar sığ düşünemiyorum, bir adamın vücudundaki yanık izlerini öperek iyileştirmeye çalışmak ya da yaralarını sarmak için yüzünü avucuna alıp gözlerinin içine bakmak daha baskın geliyor. yazmak da istemiyordum ama kadının birinin benim yıllardır zihnimde var olan hayal kahramanımı kendince kurgulayarak edebi niteliği olmayan bir romanın baş karakterine dönüştürebileceğini hiç ummazdım. sinir bozucu ve ütopyanın ta kendisi bu adam. böyle bir şeyle yüzleşmek acı verici. ciddiyim. aslında yıllardır imkansızlığın içinde yaşadığını insanın suratına tokat gibi çarpıyor. o tokatlarla çoktan sersem gibi oldum, bendeki bu inatla ya yalnız ölürüm ya da razı olurum diyecektim ama olamam ben. yalnız ölürüm daha iyi.


"



Ütopyada , Nirvana da ya da cennette görüşebilmek umuduyla Bay Grey...







7 Aralık 2013 Cumartesi

Bu HaFTa BiTeNLeR



Evettt işte bu hafta bitenler...

Orkide Evi - Lucinda Riley

Şahane Hatalar - Heather McElhatton

Aşk Adında Hayat - Michael Lee West

Küçük Arı - Chris Cleave

Kayıp Gül - Serdar Özkan

İkinci Şanslar Durağı - Kristan Higgins


Ve İmzalı olarak bana gelen  ; Yağmurdan Kaçmayanların Şarkısı ...




Elbette ki hepsi güzeldi ama yine de , aralarından İkinci Şanslar Durağı favorim olup ilk sıraya yerleşti...

Posey ( Cordelia ) ve  Liam ( Motorcu çocuk ) ... Bu ikiliye cidden bayıldım... Herkes ikinci şansı hakediyor... 


"Tanrım sen bana aptal olmayan erkeklerle tanışma cesareti , aslında pek çok erkeğin aptal olduğunu kabul edebilmem için huzur ve ikisi arasındaki farkı anlamam için akıl ver... "




Yağmurdan kaçmayanların şarkısı ise Bambaşka bir tahta sahip oldu gönlümdee...


Gerçek olmayan bir şeyi hayal edemezsiniz..."


Hayallerimiz için çabalamayı bıraktığımızda kendimizi iyileştirme şansını da kaybettik."

İç çekti, birden aklına birkaç gün önce bir yerlerde okuduğu o cümle geldi. "Gökyüzünden birkaç damla yağmur damlası düştüğünde hemen şemsiyelerine sarılan insanlardan nefret ediyorum, hayata da şemsiye mi açıyorsunuz siz?" demişti yazar, her kim ise. Hayata şemsiye açmak. Belki de hayatında başına gelenlere yağmura davrandığı gibi davransaydı şimdi bu doğup büyüdüğü ve çok sevdiği şehirde, yirmi beş yaşında mutsuz bir insan olarak yaşıyor olmazdı. "



Şimdi gidip Şans Bilekliğine başlasam iyi olur.... Birazdan Sukülü 'm gelicek... Ve bana bir sürü ciciler getiricekkk ve kapı çaldı geldi işteee :))))


Öpüldünüzzzzz


Ruyaylaaa