13 Aralık 2013 Cuma

eLLi ToN üÇLeMeSi



Nerden başlamalıyım bilmiyorum...

Pornografik mi evet pornografik... İçinde sayısız fantazi olan bir erişkin romanı serisi...

Edebi değeri yok evet.  Ama bu kitapları sadece içinde erotizm var diye okuyanların aklına şaşarım...

İlk ve ikinci kitapta cidden ne olacak diye bekliyorsunuz.. ( en azından ben öyleydim ) Bu anlaşma nereye varacak ? İkisi arasında duygusal açıdan neler olacak ?

Sakar , beceriksiz , öz güveni eksik, gayet sıradan bir kız... Ve aşkı yüzünden her türlü sado - mazo ilişkiye izin veren ,  ve sonunda nirvanaya ulaşacağına inanan Anastasia R. Stell...

Fakat üçüncü kitaba geçtiğinizde tüm düğümler çözülüyor.. Bay Grey'in gerçekten kim olduğunu görüyorsunuz...

Kesinlikle kontrol delisi, mükemmeliyetçi , korumacı , sahiplenici , şefkatli , akıllı , megalomanyak , tutkulu, seksi, yakışıklı, zengin , duygusal olan ,  insanı baştan çıkaran .... ( Fazlasıyla ek sıfat eklenebilir aslında.)  Kızların aklını yitirmesine sebebiyet verecek erkek karakter !! Cristian T. Grey...


Kitabın içerisindeki erotik bölümler bir süre sonra insanı bunaltıyor ama normaldir zaten pornografik bir kitap. Onun dışında Christian ve Anastasia arasındaki aşk KESİNLİKLE okunmaya değer....




Kitaplar bittiğinde açıkçasını söylemek gerekirse biraz hayal kırıklığım vardı...

İlk iki kitapta hatta üçüncü kitabın büyük bir kısmında her şey ayrıntısıyla saati saatine yazılmışken , araya giren 3 yıllık boşluk beni tamamen hayal kırıklığına uğrattı....

"Ama neden yaaa !" diye bir tepki çıktı ağzımdan kitabın son sayfalarında... Daha fazlasını istedim... O aradaki 3 yıllık boşluk dolsun mutluluk , aşk , sevgi , tutku vs vs hepsine tek tek şahit olmak istedim....


Kitabın tamamı Anastasia'nın dilinden yazıldığı için kitabın sonunda Cristian Grey gözüyle de bir bakış açısı olduğu için inanılmaz mutlu oldum...

Ve unutmadan bu şans bileklikleri cidden ilgimi çekmeye başladı.. Ana'nın doğum gününde hediye aldığı gibi benim için cidden önemli olan şeylerin içinde bulunduğu bir şans bilekliğini bende istiyorummmmmmmm


Ve şimdi sizi Ekşi Sözlük yazarlarından Lustrals 'tan bir alıntıyla - ki tamamen aynı fikirdeyim tek kelimesini dahi değiştirmezdim ben yazsaydım - baş başa bırakıyorum sizi...


"

--- spoiler ---


gelelim christian grey'e...

 "adam sapık". adam sapık falan değil. karşısındakinin rızasıyla yaşıyor ne yaşıyorsa. geçmiş travmaları veya başka güdüler sebep oluyor buna belki de ama sapıklık bu değil. cinselliğin kendisinden utandığımız ve henüz sindiremediğimiz için yaşanabilecek farklı bir deneyimi sapıklıkla nitelendiriyoruz. bunu yapan sapık, kabul eden zaten türlü sıfatlara layık oluyor.

 güven veriyor. "bana güven" dediğinde bunu destekleyecek davranışları oluyor. güvenilir rolü oynayıp en ufak bir zelzelede tüymüyor.

 özlediğinde "özledim" diyebiliyor ya da "beni terk etme" veya atılan bir mesaja hemen karşılık veriyor. kendimizi kandırmayalım, bizde gelen mesaja cevap verme süresi en az 10 dakika. neden? ondan mesaj beklediğimi sanmasın diye. özledim denmiyor, neden önce o özlesin. beni terk etme denmiyor peki bu neden? "ben güçlüyüm, sana mı kaldım, acı çekmem ben kızım" tafralarından. işte yurdum erkeğinin çoğunda görülen semptomlardan bir demet. yukarıdaki tillah ünvanlı adamlar bunlar, millete kezban diye atıp tutan. bunu yapan dişiler iyice itici o ayrı. gönül rahatlığıyla yazıyorum ki, sevdiğimi, özlediğimi de ne kadar umutsuz olursa olsun içimden geldiği gibi dile gitmiş bir insan evladıyım şükür.

 işte kritik nokta! "yanımda istiyorum". bunu duyan grey, hemen esas kızın yanında oluyor. çok camlara bakarak bekledim acaba gelir mi diye. o yüzden derim ki "ne bir adım gerinde ne de önünde, yanında olacak!".

 saygılı. başka bir kadın kendisine kur yaptığında sevdiği kadının elinden tutuyor ve "o da burada, benimle beraber onu da dikkate alacaksın" mesajını yapıştırıyor karşındakine. benim deneyimlediğim ağzı bir karış açık "ne dayanılmaz adamım herkes beni istiyor, sevgilim de kıskansın beni oh iyi iyi" durumuydu. bu benim bedeviliğimden kaynaklı belki de.

 yeterince uzadı, diğer özelliklerini kısaltmaya çalışacağım.

 - bir kadının en önemsiz anda söylediği ve hoşlandığı bir şeyi aklında tutuyor. sonra "hiç aklımdan çıkmadı"'nın kanıtını sunuyor.

- güç güç güç. kadın denilen varlık güce tapar. bunu sadece maddi olarak algılayıp eleştiri yağdırmak manasız. duruşu, düşüncesi, karakteri, sözünü geçirebilir oluşu vb. nerede yemek yiyelim sorusuna bile ister 5 yıllık bir ilişki olsun hala "sen nerde istersen hayatım" sözünü düstur edinmiş sümükler var. evet. çok sinirlendim sümük. bu karşındakine önem verme değildir, sıkıcıdır. bir kez de "seveceğini düşündüm buraya gidiyoruz, sürpriz!" gibi şeyler söyle.

 - kafası atıyor bununla da kalmıyor milletin ortasında atıyor kızı omzuna "benimle geleceksin" diyebiliyor. ironik, bizde genelde "ne halin varsa gör" denilerek yol ortasında bırakılır. sekste yeniliğe açık kısmını geçiyorum. kim nasıl istiyorsa çiftleşsin ancak tekdüzelikten hoşlanmayanlar için olmadık zamanlarda baştan çıkarabilme yeteneğine sahip. işin içine heyecan karıştırabiliyor, fitili ateşliyor ve erteliyor, türlü numaraları var.
- sadık. tek eşli. "vay anam rus'a bak" demiyor karşısındaki kişinin dişiliği dibine vurmamış bir dişi olduğunu gördüğü halde. masumiyete değer veriyor.

 - zeki. akıllı bir adam değil ama zeki. bu olmazsa olmaz. gerçekten hiç olmaz.

 - kültür, yetenek, hobiler...bunları geçiyorum zira pek çoğu maddiyatla bağlantılı. - yakışıklı. olmasa da olurdu karakteri böyleyken patates olsa aşık olunur.

 - fit vücut. parayla alakası yok, boğazına dikkat et, evde bile çalışsan sahip olursun bu vücuda. aşık olmak için olmazsa olmaz değil.

 - bir yanı gelenekçi de aslında. modern bir erkeğim ben, sevgilim istediğini yapsın değil. dozunda her şeyi.

korumacılığı, kıskançlığı, merak edişi, öfkesi, hükmedişi. huzur veriyor işte. onun yanında başına bir şey gelmeyeceğini biliyorsun. ihtiyacın olduğunda yanında olacağını biliyorsun. ilişkim var ama yalnız hissediyorum diye bir şey yok o varken. ne yapacağını düşünmekle yorulmuyorsun, düşünülmüşü var diyor. istediğin zaman özgürlüğün için hak tanıyor. kafasından geçeni biliyorsun. "acaba"ların yok.


 --- spoiler ---


velhasıl kelam hayatımın en uzun entrysi oldu. adamın zenginliğine veya tipine, kitapta yer alan erotizme kapılanlara diyebileceğim bir şey yok. bu kadar sığ düşünemiyorum, bir adamın vücudundaki yanık izlerini öperek iyileştirmeye çalışmak ya da yaralarını sarmak için yüzünü avucuna alıp gözlerinin içine bakmak daha baskın geliyor. yazmak da istemiyordum ama kadının birinin benim yıllardır zihnimde var olan hayal kahramanımı kendince kurgulayarak edebi niteliği olmayan bir romanın baş karakterine dönüştürebileceğini hiç ummazdım. sinir bozucu ve ütopyanın ta kendisi bu adam. böyle bir şeyle yüzleşmek acı verici. ciddiyim. aslında yıllardır imkansızlığın içinde yaşadığını insanın suratına tokat gibi çarpıyor. o tokatlarla çoktan sersem gibi oldum, bendeki bu inatla ya yalnız ölürüm ya da razı olurum diyecektim ama olamam ben. yalnız ölürüm daha iyi.


"



Ütopyada , Nirvana da ya da cennette görüşebilmek umuduyla Bay Grey...







2 yorum:

atesinsesi dedi ki...

Uzayıp gider boşluk uzayda

RuYaYLa dedi ki...

Atesinsesi ;

Uzarrrr gider gerçektende..

Hoşgeldin :)