Yavaş yavaş siliniyor gecenin katran karanlığı... Kandiller bir bir sönüyor gökyüzünün sonsuz lacivertliğinde. Alev almış bir yıldız süzülüyor yeryüzüne 'ben yine ‘seni’ diliyorum' ...Gün yüzüne hasret gecemi bölen melodi oluyor adın dilimde...
Süzülüyor yanaklarımdan, senden uzakta, senin kokunu hiç bilmemiş bi yastığa düşüyor 'çığlıklarım'... Adını ezberlettiğim duvarlarda görmek istediklerimi görüyorum sadece...
Adı var da her şeyin, ne deniyor senin olmadığın mevsime? ...
Bu özlem, bu bekleyiş hiç bitmeyecek galiba…
Ben yine tutunmaya çalışacağım düşlerime...
Aslında hiç bir masala kahraman olamayacak kadar yorgunken, kendi içimde kendime masallar anlatacağım...
Dizilecek birbiri ardınca aynı geçen günler, arasına kopya kâğıdı konmuşçasına; Hep yalancı sözcükler, hep yalancı gülüşlerle...
Her hayal kırıklığının parçaladığı can kırıkları...
Kırıkların altından çıkan koyu sızı...
2 yorum:
çok beğendiğimi itiraf etmeliyim iyi bir yapıt. hüzünlendim desem yalan olmas :(( ''Dizilecek birbiri ardınca aynı geçen günler, arasına kopya kâğıdı konmuşçasına; Hep yalancı sözcükler, hep yalancı gülüşlerle...'' ösellikle bu kısım ağzından bal damlamış ...
Teşşekürler zaten hep aynı değil mi günler :)
Yorum Gönder